Akciğerlerin birinde ya da her ikisinin dokusunda, anormal hücrelerin kontrolsüz büyümeleri ve çoğalması sonucu gelişen kötü huylu tümörlerdir.
Akciğer kanseri, dünyada ve ülkemizde erkeklerde en sık görülen kanser türüdür. Kadınlarda görülme sıklığı da giderek artmaktadır. Kanserden ölüm nedenleri arasında birinci sıradadır. Kalın bağırsak, meme ve prostat kanseri nedeniyle yaşamını yitirenlerin toplamından daha fazla kişi akciğer kanseri nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Yaş ilerledikçe görülme sıklığı artar. Örneğin; 45 yaş altında nadiren ortaya çıkarken, genellikle 50-70 yaşlarında tanı konulmaktadır.
Akciğer kanseri belirtileri nelerdir? Nedenleri, tanısı ve evreleri
Bu kanser türü, “küçük hücreli” ve “küçük hücreli dışı akciğer kanseri” olmak üzere başlıca iki gruba ayrılır. Büyümesi, yayılması ve tedavisi hastalık tipine göre farklılık gösterir. Küçük hücreli akciğer kanseri, daha hızlı büyüyen ve vücudun diğer yerlerine daha fazla yayılan türdür ve tüm akciğer kanserlerinin %20’sini oluşturur. Bu rahatsızlığın nedeni genellikle sigaradır. Akciğer kanseri sıklıkla; kemik, karaciğer, beyin ve böbrek üstü bezlerine yayılım gösterir.
Akciğer kanserinin bir numaralı sebebi olguların %85’inden sorumlu olan sigaradır. Günde 1 paket sigara içenlerde akciğer kanseri riski içmeyenlere göre 20 kat daha fazladır. Sigaraya başlama yaşı, içme süresi, içilen sigara sayısı kanser gelişimini etkiler. Pasif içicilik yani sigara içilen ortamlarda bulunularak sigara dumanına maruz kalmak da akciğer kanseri riskini artırır.
Akciğer kanseri tedavisi: Ameliyat, kemoterapi ve radyoterapi
Genetik geçiş, asbest, radon gazı, hava kirliliği sorumlu tutulan diğer faktörlerdir. Verem gibi bazı akciğer hastalıkları, akciğerlere radyoterapi uygulanması akciğer kanseri riskini artırmaktadır. İçme sularında yüksek düzeyde arsenik maddesinin bulunması da akciğer kanseri riskini artırabilir.
Akciğer kanseri sigara içmeyenlerde de kendini gösterebilir. Tüm akciğer kanserlerinin %15’i hiç sigara içmemiş kişilerde görülmektedir.
Hastalığın hiçbir belirtisi olmayabilir. İleri evrede olanların yaklaşık olarak 4/1’inde hiçbir belirti olmamaktadır. En sık görülen belirtileri; nefes darlığı, geçmeyen ve giderek kötüleşen öksürük, kanlı balgam, iştah kaybı ve zayıflamadır. Göğüs ağrısı, hırıltılı solunum, ateş, ses kısıklığı, yüz ve boyunda şişme, omuz ve kol ağrısı, yutma güçlüğü görülen diğer belirtileridir.
Akciğer kanserinin “cerrahi”, “radyoterapi”, “kemoterapi” ve “hedefe yönelik tedavi” olmak üzere 4 tedavi biçimi vardır. Tedavi; kanserin tipine, tümörün büyüklüğüne, yerleşimine, yaygınlığına, hastanın genel durumuna göre belirlenir. Bu aşamalarda bilgisayarlı tomografi, PET (Pozitron Emisyon Tomografisi), kemik sintigrafisi, beyin MR görüntülemesi gibi birçok test yapılır. Küçük hücre dışı akciğer kanseri; cerrahi, radyoterapi, kemoterapi, hedefe yönelik tedavi veya bunlarınbirlikte uygulanması ile tedavi edilir. Küçük hücreli akciğer kanserinde esas tedavi kemoterapidir.
Sintigrafi nedir, ne işe yarar? Nasıl çekilir, zararları nelerdir?
Beraberinde radyoterapi de uygulanmaktadır. Cerrahi tedavide, tümörün yerine bağlı olarak akciğerin küçük bir kısmı, bir lobu ya da bir akciğerin tamamı çıkarılabilir. Kanser ilaçlarının verilmesi; yani kemoterapi tüm vücuttaki kanser hücrelerini öldürmek amaçlı uygulanır. Radyoterapi ise; ışın tedavisi cerrahiden sonra, bazen cerrahinin yerine kemoterapi ile birlikte uygulanabilmektedir. Hedefe yönelik tedavi kanserin büyümesini ve yaşamasını sağlayan kanser genlerini, proteinlerini hedefleyen bir tedavidir. Bu tip tedavi normal hücreleri çok az etkilerken, kanserin büyümesini ve yayılmasını engeller.
Günümüzde düşük doz spiral bilgisayarlı tomografi gibi görüntüleme tekniklerindeki ilerlemeler ile akciğer kanserini erken evrede saptama çalışmaları devam etmektedir. Akciğer kanseri erken evrelerde başarıyla tedavi edilebilmektedir.
Akciğer kanseri erken dönemde teşhis ile etkili şekilde tedavi edilebilir
Birçok çalışma günde en az 5 porsiyon meyve ve sebze yiyenlerin akciğer kanseri riskinin daha düşük olduğu göstermektedir. Yüksek doz “beta karoten ve A vitamin” alanlarda ve özellikle sigara içenlerde kanser riskinin arttığı da görülmüştür.
Akciğer kanseri önlenebilir bir hastalıktır. Önlemenin en iyi ve en basit yolu ise sigara içmemek ve sigara içilen ortamlardan uzak durmaktır. Sigarayı bırakmakla risk azalmaya başlar ve yaklaşık olarak 10 yıl sonra akciğer kanseri oluşma riski %50 azalmış olur. Asbest, radon gazı, hava kirliliği gibi mesleki ve çevresel faktörlere maruz kalmamak için de gerekli önlemler alınması ile akciğer kanseri önlenebilmektedir.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?